Gökyüzünde depremler sırasında görülen ışıklar, doğal afetin bir sonucu olarak meydana gelen atmosferik olaylardır ve “deprem ışığı” olarak da adlandırılır.
Bilim insanları, deprem sırasında oluşan birçok fiziksel etkiyi bu ışıklarla açıklamaya çalışmaktadır. Bununla birlikte, henüz kesin bir açıklama getirilememiştir.
Bir teoriye göre, deprem sırasında yer kabuğunda meydana gelen yıkımlar, kayaların içindeki elektrik yüklerinin serbest kalmasına neden olur. Bu serbest kalan yükler, yüksek voltajlı elektrik akımlarına dönüşerek yüksek irtifadaki atmosferik gazların iyonize olmasına neden olur. İyonize olmuş gazlar ise gökyüzünde belirgin bir ışık gösterir.
Başka bir teori ise, deprem sırasında yer kabuğundan yükselen radon gazının atmosferdeki oksijen moleküllerini iyonize etmesi sonucu ışık oluştuğudur.
Ancak bu teorilerin hiçbiri kesin olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenle, deprem ışıklarının kesin kaynağı hala bilim dünyasının araştırma konusu olmaya devam etmektedir.
Deprem ışıkları, genellikle deprem sırasında veya hemen öncesinde gökyüzünde görülür. Işık genellikle gökkuşağı renklerinde parıldayan bir hale şeklindedir. Bazı durumlarda, ışık şiddetli depremlerde yüzlerce kilometre öteden bile görülebilir.
Deprem ışıkları en çok İtalya, Yunanistan, Fransa, Almanya, Çin ve Güney Amerika’da yaygındır.
Karekod Blog
Deprem ışıkları ilk olarak 1600’lü yıllarda rapor edildi. O zamanlarda, ışıklar doğal olayların bir sonucu olarak açıklanamadı ve bazıları tarafından bir tür doğaüstü fenomen olarak kabul edildi. Son yıllarda, bilim insanları deprem ışıklarının gerçek olduğunu ve fiziksel bir açıklaması olduğunu kabul etmişlerdir.
Deprem ışıkları, dünya çapında birçok depremde gözlemlenmiştir, ancak her depremde görülmezler. Çünkü bu fenomenin gerçekleşmesi için belirli koşulların bir arada olması gerekmektedir. Bu nedenle, deprem ışıkları gözlemlenmesi oldukça nadirdir.
Bazı araştırmacılar, deprem ışıklarının oluşumu ile ilgili olarak, depremin büyüklüğü, derinliği ve jeolojik koşulların yanı sıra, atmosferik koşulların da önemli bir rol oynayabileceğini öne sürmektedirler. Bununla birlikte, bu teori henüz kesin bir şekilde kanıtlanmamıştır.
Deprem sırasında gökyüzünde görülen ışık, doğal afetin bir sonucu olarak meydana gelen atmosferik bir olaydır ve “deprem ışığı” olarak da adlandırılır. Deprem ışığı, genellikle deprem sırasında veya hemen öncesinde görülür. Işık, genellikle gökkuşağı renklerinde parıldayan bir hale şeklindedir ve şiddetli depremlerde yüzlerce kilometre öteden bile görülebilir.
Bir teoriye göre, deprem sırasında yer kabuğunda meydana gelen yıkımlar, kayaların içindeki elektrik yüklerinin serbest kalmasına neden olur. Bu serbest kalan yükler, yüksek voltajlı elektrik akımlarına dönüşerek yüksek irtifadaki atmosferik gazların iyonize olmasına neden olur. İyonize olmuş gazlar ise gökyüzünde belirgin bir ışık gösterir. Başka bir teori ise, deprem sırasında yer kabuğundan yükselen radon gazının atmosferdeki oksijen moleküllerini iyonize etmesi sonucu ışık oluştuğudur.
Sonuç olarak, deprem ışıkları hala birçok bilinmeyenle dolu bir fenomendir. Bu görsel olayın gerçekliği artık kabul edilmekte ve bilim insanları araştırmalarına devam etmektedirler.