Hukukun üstünlüğü, bir devletin adalet sisteminin bağımsızlığı, yasaların şeffaflığı, hukukun erişilebilirliği ve yolsuzluktan arınmış bir yönetim anlayışı ile doğrudan ilişkilidir. “Our World in Data” tarafından yayımlanan ve V-Dem verilerine dayanan “Hukukun Üstünlüğü Endeksi” (Rule of Law Index) 1923-2024 yılları arasında Türkiye’nin bu alandaki seyrini ortaya koymaktadır. Peki, Türkiye’de hukukun üstünlüğü endeksi nedir?
Türkiye’de Hukukun Üstünlüğü Endeksi
Türkiye’de Hukukun Üstünlüğü Endeksi
Grafiğe göre Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksi, Cumhuriyet’in ilanından itibaren çeşitli dalgalanmalar yaşadı. Askerî darbeler gibi olağanüstü dönemlerde belirgin düşüşler görülse de genel olarak endeks, 2000’li yılların başına kadar belirli bir seviyede kalmayı başarmıştı. Ancak özellikle son yıllarda, bu göstergenin dramatik bir şekilde gerilediği ve darbe dönemlerinin bile altına düştüğü görülüyor.
Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksi darbe dönemlerinin de altında ölçüldü.
Son Yıllarda Hızlı Düşüşün Sebepleri
Bu keskin düşüşün birkaç temel nedeni bulunuyor:
Yargı Bağımsızlığının Zayıflaması: Yargının yürütme organının etkisi altına girdiği eleştirileri sıkça dile getiriliyor. Mahkemelerin bağımsız karar alamaması, hukukun üstünlüğü açısından ciddi bir gerileme anlamına geliyor.
Basın Özgürlüğünün Kısıtlanması: Bağımsız medya kuruluşlarının kapanması, gazetecilerin tutuklanması ve otosansür uygulamalarının yaygınlaşması, hukukun üstünlüğü endeksinin düşmesine yol açan faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
İfade Özgürlüğü ve Sivil Toplum Üzerindeki Baskılar: Son yıllarda protestoların yasaklanması, STK’lara yönelik baskılar ve sosyal medya düzenlemeleri gibi gelişmeler, hukukun üstünlüğü göstergesinde düşüşe neden oldu.
Yolsuzluk ve Şeffaflık Sorunları: Yolsuzluğun artması ve kamu kaynaklarının hesap verilebilirlikten uzak bir şekilde kullanılması, hukuki mekanizmalara duyulan güveni zedeledi.
OHAL Uygulamaları ve Keyfi Tutuklamalar: 2016 darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde birçok kişi yargılanmadan tutuklandı veya kamu görevinden ihraç edildi. Bu tür uygulamalar, hukukun üstünlüğü endeksinin sert bir şekilde düşmesine neden oldu.
Türkiye İçin Hukukun Üstünlüğünü Güçlendirme Yolları
Bu endeksin tekrar yükselmesi için bazı adımların atılması kritik önem taşıyor:
Yargı Bağımsızlığının Güvence Altına Alınması: Yargı mekanizmalarının siyasi etkilerden arındırılması ve hâkim-savcı atamalarının şeffaf bir şekilde yapılması gerekiyor.
Basın ve İfade Özgürlüğünün Genişletilmesi: Gazeteciler üzerindeki baskıların kaldırılması ve bağımsız medyanın desteklenmesi, hukukun üstünlüğünü güçlendirecektir.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirliğin Artırılması: Kamu yönetiminde şeffaflık sağlanmalı, yolsuzlukla mücadele etkin bir şekilde sürdürülmelidir.
Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: STK’ların ve insan hakları savunucularının özgür çalışabilmesi sağlanmalıdır.
Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksindeki keskin düşüşü, hukuki ve demokratik mekanizmaların zayıfladığını gösteriyor. Bu gidişatın tersine çevrilebilmesi için bağımsız yargı, ifade özgürlüğü ve şeffaf yönetim gibi temel demokratik ilkelerin yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, hukukun üstünlüğündeki bu gerileme, hem ekonomik istikrarı hem de toplumsal güveni olumsuz etkilemeye devam edecektir.