Viski, dünya genelinde milyonlarca tutkunu olan, zengin tarihi ve karmaşık üretim süreçleriyle öne çıkan özel bir içkidir. Ancak viski şişelerinin etiketlerini okumaya başladığınızda veya bir viski sohbetine dahil olduğunuzda karşınıza çıkan terimler kafa karıştırıcı olabilir. “Single Malt” ne anlama geliyor? “Cask Strength” bir viskiyi farklı kılan nedir? “Meleklerin Payı” da neyin nesi?
Eğer viski dünyasına yeni adım atıyorsanız veya bilginizi derinleştirmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Bu yazıda, viskiyi daha iyi anlamanıza ve tadını daha bilinçli çıkarmanıza yardımcı olacak 10 temel viski terimini açıklayacağız. Bu kavramları öğrenmek, viski seçiminizi kolaylaştıracak ve bu eşsiz içkinin sunduğu zenginliği daha iyi kavramanıza olanak tanıyacaktır.
Viski dünyasının belki de en çok duyulan terimlerinden biridir. Single Malt, tek bir damıtımevinde (single), sadece maltlanmış arpa (%100 malted barley) kullanılarak üretilmiş viski anlamına gelir. Başka tahıllar içermez. Bu viskiler, üretildikleri damıtımevinin kendine özgü karakterini, üretim tekniklerini ve hatta bulunduğu coğrafyanın etkilerini yansıtır. Genellikle daha kompleks ve belirgin tat profillerine sahip oldukları düşünülür.
Dünya viski tüketiminin büyük bir bölümünü oluşturan Blended Viskiler, farklı damıtımevlerinden gelen çeşitli malt viskiler ile genellikle mısır veya buğdaydan üretilen tahıl viskilerinin (grain whisky) ustaca harmanlanmasıyla elde edilir. Harmanlamanın amacı, tek tek bileşenlerden daha dengeli, pürüzsüz ve tutarlı bir lezzet profili yaratmaktır. Her markanın kendine özgü bir harmanlama reçetesi vardır.
Bu terim, viskinin olgunlaştığı fıçıdan çıktığı alkol oranıyla, yani içerisine su eklenip seyreltilmeden şişelendiğini ifade eder. Cask Strength viskiler genellikle standart viskilere göre (%40-46 ABV) çok daha yüksek alkol oranına (%50-65+ ABV) sahiptir. Bu da daha yoğun, konsantre ve güçlü bir lezzet deneyimi sunar. Tadım sırasında istenirse birkaç damla su eklenerek farklı aroma katmanları açığa çıkarılabilir.
Açılımı “Alcohol by Volume” olan ABV, şişedeki sıvının hacimsel olarak yüzde kaçının alkol olduğunu gösterir. Örneğin, %43 ABV ibaresi, viskinin %43’ünün saf alkol olduğu anlamına gelir. Yasal olarak viski sayılabilmesi için minimum alkol oranı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte (örn. İskoçya ve AB için %40), ABV viskinin yoğunluğunu, yakıcılığını ve bazı aromaların algılanışını doğrudan etkiler.
Viski üretiminin temel adımlarından biridir. Fermentasyon sonucu oluşan alkollü sıvının (wash/bira benzeri sıvı) ısıtılarak alkol buharının ayrıştırılması ve ardından yoğunlaştırılarak daha yüksek alkollü bir sıvı (spirit) elde edilmesi işlemine damıtma denir. Genellikle bakır imbiklerde (pot still veya column still) yapılır. Damıtma sayısı ve imbik şekli, viskinin nihai karakterini önemli ölçüde etkiler.
Damıtma sonrası elde edilen taze, renksiz ve genellikle sert içimli alkolün (new make spirit), meşe fıçılarda belirli bir süre dinlendirilerek viskiye dönüşmesi sürecidir. Olgunlaştırma sırasında viski, fıçıdan rengini, aromasının ve lezzet karakterinin büyük bir kısmını (%60-80’i) alır. Fıçının türü (Amerikan meşesi, Avrupa meşesi, eski burbon veya şeri fıçısı vb.), büyüklüğü ve önceki içeriği, viskinin gelişiminde kritik rol oynar. İskoç viskisi için yasal minimum olgunlaştırma süresi 3 yıldır.
Viskinin içinde olgunlaştığı ahşap kaplardır. Genellikle meşe ağacından yapılırlar. Fıçılar, viskiye vanilya, karamel, baharat, meyvemsi veya isli notalar gibi sayısız tat ve aroma kazandırır. Amerikan viskileri (Bourbon gibi) genellikle yeni, içi yakılmış meşe fıçılarda olgunlaşırken, İskoç ve İrlanda viskileri sıklıkla daha önce Bourbon veya şeri gibi başka içkileri barındırmış kullanılmış fıçılarda olgunlaştırılır.
Turba (Peat), binlerce yıl boyunca bataklık alanlarda bitkisel materyallerin yavaşça çürümesiyle oluşan, kömür benzeri organik bir yakıttır. Geleneksel olarak, viski yapımında kullanılan arpayı kurutma (maltlama) işleminde yakıt olarak turba kullanılır. Turba dumanı arpalara siner ve bu da viskiye karakteristik isli, dumanlı, topraksı, yosunlu veya medikal (iyot gibi) tatlar verir. Özellikle Islay adası viskileri yoğun turbalı karakterleriyle ünlüdür.
Viski fıçıda olgunlaşırken, ahşabın gözenekli yapısından dolayı her yıl sıvının bir kısmı (genellikle %1-2 civarı, iklime göre değişir) buharlaşarak kaybolur. Bu kaybolan kısma romantik bir ifadeyle “Meleklerin Payı” denir. Bu buharlaşma, kalan viskinin zamanla daha konsantre hale gelmesine ve lezzetlerinin yoğunlaşmasına katkıda bulunur. Sıcak iklimlerde meleklerin payı daha yüksek olabilir.
Viskinin düşük sıcaklıklarda veya su eklendiğinde bulanıklaşmasını önlemek amacıyla, şişelemeden önce genellikle 0°C civarına soğutulup ince bir filtreden geçirilmesi işlemidir. Soğuk filtrasyon, viskide bulanıklığa neden olan bazı yağ asitlerini, proteinleri ve esterleri uzaklaştırır. Ancak bazı viski tutkunları, bu işlemin viskinin lezzet derinliğini ve ağızdaki dolgunluğunu bir miktar azalttığını savunur. Bu nedenle “Non-Chill Filtered” (Soğuk Filtrasyon Uygulanmamış) ibaresi bazı şişelerde özellikle belirtilir.
Dipnot: Türkiye’de güncel viski fiyatları.